top of page

Oku okuyabilrsen; bu senin hikayendir


“PKK saflarında bağımsızlık uğruna düşenler için Sahtekarca şehit edebiyatı yaparak Kürtleri yanına çekebilmektedirler. Sahtekarca diyorum; çünkü şehitlere bağlı olsalardı aynı yolda olmaları gerekirdi"

Efendim ABD’de anarşist bir adam çıktı, nasıl bir dünya istediğinin hayallerini yazdı. Bu adamın adı Murray Boockchin. Onun doğduğu güne lanet olsun diyeceğim; ama hangimizin hayalleri yok ki?

Asıl lanet bu fantezileri hayata geçirmek için Kurdistan'da binlerce Kürdün ölümüne; yakılmış, yıkılmış ocaklara sebep olanlara gelsin. Murray'ın kurgularını anlatan kitapları tozlu raflarda çürümeye terkedilirken, MİT eliyle Kürtlerin enerjisini boşa harcamak için serok boş durmayıp bu safsatalara eklemeler yaparak bir zehir yarattı. İmralı “ayetleri “ diye, kendi kriminal olan ekibin eliyle, kontrollerindeki örgütüne ve kitlesine yedirdiler.

Kandil yöneticileri bunu insanlığın kurtuluş reçetesi olarak ilan ettiler. İşte Kürtlerin acı hikayesi böylece başlamış oldu. Sonra bu paradigma PKK/KCK' nın resmi tüzüğüne dönüştürüldü.

Tüm PKK kadroları sıkı bir eğitimle önderliğin yeni paradigmasını öğreninceye, yeterli hale gelinceye kadar durmaksızın eğitime tabi tutuldu.

PKK’ye bağlı tüm kurum ve kuruluşlara varıncaya kadar bu eğitimle kurslara tabi tutuldular, gerekli yeterliliğe ulaşıldığı düşünülenler köşe başlarına getirildi. Öcalan'ın bu paradigmasını anlamayanlar alt birimlerde kullanıldı; kabul etmeyenler ise örgütten ayıklandı.

Öcalan üzerinden tüm örgüt birleşenlerine kabul ettirilen bu fikir, halen kullanımdadır.

Peki, nedir bu Öcalan'ın 20 yıldır örgütüne kabul ettirdiği siyasal hedefler?

Kısaca;

Devlet sömürü ve baskı aracıdır. Kürtler asla devlet kurmamalıdır.

Tüm dünyayı devletsizleştirmedir, temel amaçtır. Sınırların olmadığı bir dünya kuracağız. Bunun ilk adımını Ortadoğu'da atacağız.

Ortadoğu'daki sınırları sorun yapmadan (Yani Kurdistan'ı 4'de bölen sınırlara dokunmadan) halkların kardeşliği temelinde devletleri ve halkları demokratikleştirip, ekolojik, komünal, kantonal, özerk yapılar oluşturacağız. Çelişkinin ilk adımı burada başlıyor. Dünyada sınırların kaldırılmasını savunurken Ortadoğu'da sınırları sorun yapmayın, deniyor.

Bölünmeyi ret ederek, hani HDP=PKK biz bölücü değiliz diyor ya, ha işte, bu paradigmanın ana maddesidir. Türkiye'de demokratik Cumhuriyet, İran, Irak, Suriye'de yine demokratik cumhuriyetler oluşturmak suretiyle, tüm halkları özgürleştirmek için özerk bölgelerin oluşturulması...

Burada dikkatinizi şuraya çekmek istiyorum. PKK, HDP, PYD’nin bahsettiği özerklik, bugün dünyada kabul edilmiş, sınırları belirlenmiş, kendi parlamentosu, kurum ve kuruluşları olan, kendi güvenlik birimleri ile kendisini yöneten, sadece dıştan merkezi devlete bağlı statüler değildir.

KCK, PKK, HDP, PYD'nin özerklik dediği “Sınırları sorun yapmadan devletin tüm kurumları ile Kurdistan varlığının devam etmesinde sorun görmemekte; sadece valinin halk tarafından seçilmesini, mahalle ve köylerde yerel yönetimler ve komun kurmalarına izin verilmesi talep edilmektedir.

Yani çift başlı bir yönetimden söz ediliyor. Tabi bu sistem sadece Kurdistan'da değil, tüm Ortadoğu'daki halklar için isteniyor. Türkiye genelinde bu şekilde 25 özerk bölge isteniyor.

Aynı şekilde Suriye'de, Irak'da, İran'da tıpkı Türkiye'de ki gibi, aynı sistem için mücadele edilmesi istenmektedir. Eğer uluslararası koşullar henüz dünyada uygulanmamış bu sistemi anlayamamışsa, adını değiştirmek mümkün; ama aynı sistem için mücadeleyi öngörmektedir.

Mesela Rojava'da kanton ilanları, dünyada kabul görmeyince bu kez dünya tarafından dilendirilen federasyon sistemini talep etiler. Tabi bu milliyet ve etnik temelli olmaması gerekir. Oda henüz hiçbir devlet tarafından kabul edilmemiştir. Eğer dünya devletleri bahse konu federasyonu tanısa bile, yine Öcalan'ın sistemi uygulanacaktır. Bu tartışılmaz, değiştirilmesi teklif edilemez.

Bu nedenle dikkat ederseniz Rojava ismi kaldırılarak Kuzey Suriye federasyonu denildi. Çünkü Kürtlere bir statü Öcalan'a göre ırkçılık ve ilkel milliyetçiliktir. Tüm Ortadoğu halkları birlikte yaşayacak, temel mücadele genel paradigmaya uygun olmak zorundadır.

İşte hendek trajedisi, dağlarda, şehirlerde patlayan bombaların tamamı Öcalan'ın 20 yıldır örgütüne uygulanması için belirlediği paradigmalar içindir. Konunun kısa özeti budur.

Düşünebiliyor musunuz? Anadilinde okuyabileceği tek okul bile yokken, Kürtler tüm Ortadoğu demokratikleştirip, sonra dünyayı devletsizleştirme savaşı vermektedir. Kurdistan Öcalan’ın fantezilerinin deneme tahtası, sanki Kürtler de bu dünyanın süpermenidir.

Hatırlarsanız HDP defalarca "Biz sadece Kürt sorunu için çözüm isteseydik, şimdiye hal olurdu; ama biz diğer halkların özgürlüğü olmadan bunu istemedik " türünden açıklamalar yaptılar. Bu açıklamayı yapanların suçu yok, Paradigmaya aykırı kimse talep ileri süremez.

Mesela KCK yöneticisi Duran kalkan "Apocu hareket güneyde bir Kürt devletine izin vermeyecektir" açıklaması, bu paradigmanın gereğidir. Güney topraklarında bulunan PKK'nin amacı Kürtlerin özgürlüğü değil, resmî ideolojisine hayat alanı açmaktır.

Şengal'de kanton kurma girişimi, Kerkük'ün özerk olması, Irak'a bağlanmasını neden isteniyor, sanıyorsunuz? Bunlar keyfi kararlar değil, topyekûn PKK ve birleşenlerinin resmi stratejik kararlarıdır.

Bu Kürt ve Kurdistan'ı imha etme projesidir. MİT' in derin dehlizlerinde, mutfağında hazırlanmış bir toplum mühendisliği ile hazırlanarak İmralı üzerinden sözde Kürt örgütleri aracılığı ile bağımsız bir Kurdistan'ı engellemeye yöneliktir.

Kürt milleti halen bu düzenbazlığı kavrayacak derin politik bilince sahip değildir. Çünkü bu tayfa geçmişte bağımsızlık uğruna düşen Kürt evlatları için sahtekarca şehit edebiyatı yaparak, Kürtleri yanına çekebiliyor.

Sahtekarca; çünkü şehitlere saygıları olsaydı, onların ulusal talepleri olur, bağımsızlık hedeflerine saygı duymaları ve aynı yolda olmaları gerekirdi. Oysa ulusal statüler ve bağımsızlık çoktan çöpe atıldı.

Kürtler halen Serokun ideolojik fantezileri için Kürt çocuklarının katledildiği, henüz bilince çıkarabilmiş değildir.

Doğrusu bu şaibeli durumu kavramak, o kadarda kolay değil.

Kürtlerin bir atasözü var: “Bi gur re dikujin, bi şivan re dixwin, Bi xwedî re digirîn” (Kurtla beraber öldürüyorlar, çobanla beraber yiyorlar, sahibiyle beraber ağlıyorlar.) 17. 11. 2016

 
 
 

댓글


SON YAZILAR

Federalistler

© 2023 by Kathy Schulders. Proudly created with Wix.com 

  • Grey Twitter Icon
bottom of page