top of page

Ankarazadeler


İlk kitabım çıktıktan sonra, yerel bir gazeteye makale yazma zemini oluştu.Yerel bir gazetenin yetkilisi ile muhabbet ediyorduk.Nasıl yazacağıma dair fasıl başlayınca; falancayı, belediyeyi, dershaneleri, valiliği eleştirmeyeceğim belirtilince yazma fikrine soğumuştum.

Görüşmeden ayrılınca; kuşları, ağaçları, börtü-böcekleri yazma seçeneği ortada kalınca vazgeçme tercihi bende yıllarca hep var oldu. Özgür Haber Gazetesi ve Genel Yayın Yönetmeni Engin Öztürk Bey'in yazdıklarım ile alakalı hoş görüleri ve cesaretimi ödüllendirme babında hiç müdahale etmemelerini tebrik ediyorum. İlk yazmam gündeme gelince solucanları, çiçekleri yazmaktan imtina duyguları bu gün de devam ediyor.

Gazeteyi ve yazdıklarımı okuyanlar bilir; ayırım yapmaksızın, özelde Diyarbakır, genelde ülkemiz için yararlı olanları, zararlı halleri, yanlış politikaları, eleştirilecek kurumları ve şahısları yermekten kaçınmadım. İktidarı, muhalefeti; aslolan halkımızın aleyhine yapılanları, eksiklikleri, yanlışlıkları hep yazdım ve Özgür Haber Gazetesi ailesi yayınladı. Teşekkür etmeyi de bildik, hedef tahtasına oturtulmamıza aldırmadan isim ve adres de belirttik.

Uzunca bir süreden beri araştırdığım bir konuyu, taşlar yerine oturduğu için yazmak bu güne nasip oldu.

Her dönemde olduğu gibi iktidar partisine gönülden bağlı olanların yanı sıra menfaat için destekleyenlerin olduğu apaçıktır. Köprüleri, otobanları, hastaneleri, okulları televizyonlardan görüp seçim zamanında oy veren insanların olduğu bir bölüm var.

İkinci bölüm ise iktidarın yaptıklarını halka ulaştırma görevini yerine getirmek için çabalayan partidaşlar var.

Üçüncü bölümde diye ele alacağımız kimseler var ki; iktidarı, insanların iyi niyeti üzerinden nemalanan leş kargaları gibi insanları tepkisel hale getiren menfaat ve kandırma yoluyla kazanç sağlayanlar var. Vatandaşları öyle mağdur ediyorlar ki; yaptıkları, iktidar partisindendir diye, faturayı mevcut partiye kestiriyorlar. Bununla kalsa iyi; kandırılan insanların da iktidarın yaptıklarını görebilme feraseti kalmıyor.

Kim bunlar diye soracak olursanız, tespiti çok basit.

Bulundukları ilde bir süre teşkilatta çalıştıktan sonra, resmi bir işi olmadan Ankara'ya yerleşenlerdir.

Danışma veya inşaat şirketi adı altında kurdukları şirket binasında kadro satma, ihale verme, atama, vergi borçlarını silme, yargıtayda dava düşürme veya dosyaları temyiz etme işleri halledeceklerini beyan ederler. Ağzını açan, sn Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, Bakanlarımızın özel kalem veya yeğenleri ile kahvehane arkadaşı ile görüşebilecek kolaylıkta görüştüğünü söyler.

Milletvekili,Vali; onlar için görüşme yapmaya değmeyecek kadar alt seviyededir.

Bir kaç kişilik gruptan oluşan ekip, işbirliği ve görev dağılımını da çok iyi yapmaktadır. Para kopartmak için alel acele Ankara'ya çağırttıkları kişileri inandırmak için, görev paylaşımında; bakanmış gibi bir ton ve üslupla konuşmaya yetkili kişi ile görüşürler. Tabi çarpılacak kişi bakanla o rahatlıkta konuştuğuna inanınca alın teri ile kazandığı, çoluk çocuğunun nafakası olan helal parası elden gitmiştir. Zengin olma hayali ile malum büroya uğrayan da aynı akıbeti yaşar.

Seçim zamanında aday adayı olarak kendi şehirlerinde boy gösterip, halkı kucaklamak ve kartvizitlerini dağıtmakta tezgahı hazırlıyorlar. Gittikleri her teşkilatta etrafa samimiyet ve güven aşılayıp, emirlerine amade olduğunu ulu orta söylediklerinde tezgahın tamamlandığını bilirler. Aday adaylarının içerisinde adayların belirlenmesi esnasında hiç heyecan olmaz zati onlarda. Aday olmayacaklarını biliyorlar, ikinci husus aday olmak işlerine gelmez.

Amaçları bellidir.

Sonra hükumete yakın bir dernek veya vakfa kapak atmaları da halkı tezgaha çekmenin bir başka yolu. Cumhurbaşkanı, Başbakan veya Bakanlarla çektikleri fotoğrafları veya fotomontajları büroların her tarafını kaplamaktadır.

Diyarbakır'dan Ankara'ya gidenlerin büyük kısmını tezgahına düşüren ÖMER TEKİNER ile ilgili araştırmalarımı kitaplaştırma çalışmam devam ederken daha fazla insanın mağdur olmaması adına kitaptan da önce köşemde yazmam gerekliydi.

Ankarezedeler başlığı aynı zamanda kitabımın ismi. Kitaptan bölümler sunmam gerekirse; kadro satma, ihale verme, yargıtayda dava halletme, atama işlerinde tezgahına düşürülmelerin haddi hesabı yok.

Adaylık dönemi de geçmiş, ara bir formülle ''TÜRKİYE GENÇLİK TEŞKİLATI''adı altında sivil toplum görüntüsünde bulunmak üzere en üst yönetimde görev almış. Araştırmalarımı yapmak için Ankara'daki genel merkezi aradım. 0 850 ile başlayan bir hat çekmişler. WEB sayfalarına baktığınızda normal sabit telefon numarası olmadığı gibi, ulaşabileceğiniz açıklıkta veya araştırmanıza yardımcı olabilecek yeterlilikte profil bilgi yok. Muğlaklık sizde şüphe uyandırıyor.

Aradım numarayı, gün boyu...

Otomatik sekreter: "Şu an birinci sıradasınız, beklediğiniz için teşekkür ederiz ve müzik...''Müzikten sonra tüm temsilcilerimiz doludur''aynı teranesi saatlerce böyle devam ediyor.

ÖMER TEKİNER'in evinde sn. Cumhurbaşkanımız ile beraber çektiği fotoğrafı ton olarak kullanması Genel Başkan Vekili olarak boy gösterdiği TÜRKİYE GENÇLİK TEŞKİLATI'ının WEB sayfalarında da görebilirsiniz. Sn. Cumhurbaşkanı'nın rahmetli annesine sarılarak çektiği fotoğrafı sitelerine koymuşlar. Altına da yazdıkları ''Tenzile Anne, Reis bizlere emanet, merak etme.''ajitasyonu üzerinden millet kandırılmaya devam ediyor.

Umarım Reis'in haberi olur...

 
 
 

Comments


SON YAZILAR

Federalistler

© 2023 by Kathy Schulders. Proudly created with Wix.com 

  • Grey Twitter Icon
bottom of page