Güney Kurdistan bağımsızlık referandumu
- Refik Karakoç ( Hak ve Özgürlükler Partisi Gn
- 12 Haz 2017
- 4 dakikada okunur

Güney Kurdistan parlamentosu, Kurdistan'ın Irak Federasyonu'dan ayrılma referandumunun 25 Eylül 2017 tarihinde yapılacağını ilan itti.
Bu konuda Kurdistan'da yoğunlaşan talep nihayet hem Kurdistan hükümeti hem de Kurdistan parlamentosu düzeylerinde uyumlu bir karşılık buldu. Halk iradesinin siyaseti etkilemesi ve demokrasinin toplumsal kararlardaki işlevsel değer ve ağırlığı açısından bu gelişme oldukça anlamlıdır.
Bu bağlamda alınan referandum kararı, daha sonra yapılacak iş ve işlemlerin ilk adımıdır. Bu ilk adımla beraber düşünülmesi gereken de referandum sonrasında Kurdsitan halkı ve hükümeti önüne çıkacak muhtemel sorunlarla ilgili tedbirler almaktır. Siyaseten çok dikkat isteyen ve beraberinde bir çok risk taşıyan karmaşık bir süreç söz konusu olacaktır.
Referandum kararı gerekli ve zamanında alınan bir karar olmuştur. Halkın bu yönde artan yoğun isteği, hükümetin ve parlamentonun yürüttüğü çalışmalar, bu yöndeki uluslar arası diplomatik ilişki ve faaliyetler uyumlu ve dengeli bir çizgide seyretti; kuşkusuz bu deneyimlerden Kürtlerin alacağı çok dersler de vardır.
Sürecin zorlukları olduğunu tekrar etmeye gerek yok. Başta Kürt ve Kurdistan sorunu olan bölge egemen devletleri bu sürecin kesintiye uğraması, çizgisinden ve hedefinden sapması, kendileri için iç sorunlara ayrıca yol açabilecek etkilerden uzaklaştırılması yönündeki faaliyetleri yürütmeyi sürdüreceklerdir. Bu nedenle Güney Kurdistan hükümeti bölge devletleriyle ilişkilerinde dikkatli ve duyarlı olmak zorundadır. Daha önemlisi belirlediği çizgiden ve hedeften sapmamak için küresel güç pozisyonundaki devletlerle ilişkilerinde açık siyasi destek alma çalışmalarına daha çok ağırlık vermesi gerekmektedir.
Halkın, sivil grup ve siyasi partilerin, hükümetin ve parlamentonun milli bir uyum ve ittifak içinde hareket etmeleri çok önemlidir. Hükümet ve parlamento bu konuda sıkıntı yaratabilecek topluluklara; sivil grup ve siyasi partilere adil ve demokratik bir anlayış içinde yaklaşmalı; onları dinlemeli ve uzlaşma yollarını sonuna kadar açık tutmalıdır. Kürtlerin ve Kurdistan halkının mümkün oldukça bir bütünlük içinde tek ses ve tek kuvvet halinde hareket etmeleri, uluslar arası düzeyde Kurdistan halkının kendi geleceğini belirlemesi yönündeki işleri daha kolaylaştıracaktır.
Referandum herkes için adil, eşit ve serbest koşullarda yapılmalıdır. Muhalefetin haklarını çiğneyecek, tercihlerini engelleyecek, fiziki endişeler doğuracak her türlü siyasi ve psikolojik araç devre dışı bırakılmalı; muhaliflerin ve muhalefetin bütün hakları korunmalıdır.
Bize göre, referandum sonuçları, şimdiden bellidir. Kurdistan'ın Irak Federasyonu'ndan ayrılma-bağımsızlık referandumu halkın yüksek bir tercihi ile sonuçları ortaya koyacaktır.
Bölge devletlerinden Kürt sorunu olan İran, Türkiye ve Suriye bağımsız bir Kurdistan devleti oluşumuna sıcak bakmazlar. Ancak bölge ve uluslar arası koşullar adı geçen devletlerin Kürtlere ve Kurdistan'a karşı olan tahammülsüzlüklerini bir çok bakımdan sınırlandırmış bulunmaktadır. Bilinen ve sıkça görülen bu tahammülsüzlüklerin, süreci çok derinden etkileyecek ya da sekteye uğratacak fiili bir müdahaleye yol açması çok mümkün görünmüyor. Kuşkusuz süreç devam ettikçe ve sonuçlanıncaya kadar yüksek perdeden hamasi açıklamalar yapılacaktır. Bu beklenmeyen bir durum değildir.
Nitekim Güney Kurdistan parlamentosu ve hükümeti referandum tarihini açıklar açıklamaz, Türkiye devletinin bu yöndeki beyanatı ve tepkisi hemen ardından geldi. Önce Türk dışişleri bakanlığı referanduma karşı olduklarını söyledi, ardından başbakan, kararın gereksiz ve zamansız olduğunu ve Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasından yana olduklarını ifade etti. Açıklama çözümlendiğinde, bu açıklamanın taşıdığı anlam ile TC devletinin bu konularla ilgili önceki reflekslerinden farklı olduğu da kolay anlaşılabilir.
İran Cumhuriyetinin refleksi de bu açıklamanın taşıdığı anlamın ötesinde ileri bir anlam ihtiva etmiyor.
Suriye, boğuştuğu iç savaştan dolayı, Kurdistan'daki bu yeni gelişmeye karşı açıkça bir tavır sergileme gücünden yoksundur.
Uluslar arası düzlemdeyse durum oldukça farklı ve Kürtlerin yürütüp yönettiği bu sürecin lehinedir. Kuşkusuz dünyadaki lehte ilginin olması boşuna değildir; Kürtlerin sahip olduğu ve koruduğu bazı değerlere dayanıyor.
Kurdistan ve bir bütün 50 milyona yakın Kürd halkı Ortadoğu'da uluslar arası siyasi güç ve denge ilişkilerinde ön planda ağırlık ortaya koyan asli bir aktör durumundadır.
Ayrıca yaşanan deneyimler Kurdistan'daki çeşitli azınlıkları, farklı toplumsal ve kültürel grupları, tarihsel değerleri, kardeşlik ilişki ve bağları koruma duyarlılığını, yan yana barış içinde bir arada olma kültürünü pekiştirdi. Kurdistan'ın, bir çok farklı inanç grupları ve kültürel topluluklar için güvenli bir sığınak olduğu görüldü. Irak Federasyonu'nun bir diğer ortağı olan Arap bölgesinde farklı topluluklar ve etnisiteler için böyle bir özgürlük ve güvenlik ortamı hiçbir zaman olmadı. Öyle ki, Irak federasyonunun kurucu unsuru olan Arap kesimi ve politikacılar bu sosyolojik ve kültürel zenginliği sürekli tehdit eder halde hareket ettiler. Bu olumsuz tutum dünyanın gözünden kaçmadı. Bu yüzden Kürtler bu yönde saygınlık ve güven kazanırken, Arap kesimi ve politikacıları saygınlıklarını yitirerek gözden düştüler.
Federasyondan ayrılma referandumu bu yönüyle Kurdistan'da yaşayan farklı kültürel toplulukların ve etnik grupların huzur ve güvenleri için de önemlidir. Bugün Kurdistan'daki azınlık topluluklar ile etnik kültürel grupların ağırlıklı olarak süreci desteklediklerine dair yaptıkları açıklamalar bu huzur ve güven ortamının devam etmesini istediklerini göstermektedir.
Bütün olgular, bağımsız Kurdistan devletinin meşru bir hak olduğunu ortaya koyuyor. 25 Eylül'deki referandum bu meşruiyeti güçlü bir biçimde uluslar arası hukukun önüne koymayı sağlayacaktır.
Öte yandan referandum sonrası süreç diğer parçalarda yaşayan Kürtleri de olumlu bir biçimde etkileyecek ve güçlü bir sinerji yaratacaktır. Özellikle Kuzey Kurdistan siyasetindeki hareketlilik ve derlenip toparlanma ihtiyacı daha bir ön plana çıkacaktır. Bir bütün olarak Kürt halkı moral kazanacak ve yaşadığı bu derin hayal kırıklığı ve bu ümitsizlikten sıyrılarak milli güçlere ve partilere daha çok yönelmeye başlayacaklardır.
Türkiye, İran ve şu anda iç savaş halinde olan Suriye'nin esas kaygılandığı durum da budur.
Hak ve Özgürlükler Partisi bu açıdan ciddi bir duyarlılıkla gelişmeleri izlemekte; Güney Kurdistan Halkı ve parlamentosuyla hükümetine her düzeyde destek olduğunu bir kez daha beyan etmektedir.
Hak-Par Güney Kurdistan halkının Irak federasyonundan ayrılmasını doğru ve haklı bulmakta; referandum sürecinde fiilen yanlarında olacaktır. Partimiz bu konuyla ilgili acil durum ilan etti ve karar aldı. Başkanlık kurulu veya başkanlık kurulu çerçevesi içinde komisyon oluşturarak Güney Kurdistan'daki referandum sürecinde fiilen bulunma hazırlıklarımız başladı. Başkanlık Kurulu olarak Güney Kurdistan'a ziyaretimiz olacak. Ziyaretimiz sırasında halkla, sivil toplum kurumlarıyla, siyasi grup ve partilerle görüşmelerimiz olacak.
Hak-Par, bu tarihi ve anlamlı süreci Güney Kurdsitanlı kardeşleriyle paylaşacağının bir kez daha altını çizerek meşru mücadele halinde oldukları bu haklı davalarında her zaman yanlarında olacağını açık ve net bir biçimde belirtmektedir.
コメント