Domino etkisi
- Yaşar Abdülselamoğlu
- 17 Tem 2017
- 3 dakikada okunur

Referandum prensip olarak demokratik inşa kültürünü esas almıştır. Bu rasyonel argümanların gücüne dayanan ve ahlaki diyaloğu temel alan bir siyasettir. Referanduma, salt oylama gününe bırakılmış bir eylem olarak bakmamak gerekir. Öncesindeki tartışma, görüşlerin kamusal alandaki diyaloğu oylama kadar önemlidir.
Referanduma karşı argümanlar, buraya kadar oldukça zayıf, ciddi ve rasyonel güce sahip değiller. Referanduma karşı refleksler rasyonel argümanlara sahip olmadığı, ‘geçmişin hükümsüz kıldığı’ gerekçe ve konuşma tarzlarına dayandığı için referandumun Kürtler, bölge ve dünya için taşıdığı önemin anlamlandırma çabaları da zayıf kalıyor. Referandum ile ilgili argümanların ciddi, rasyonel bir şekilde tartışılması, farklı yanları, etkileri hakkında kamusal anlaşılırlık sağlanması referandumun toplumsal ve uluslararası meşruiyet gücünü yükseltecek ve daha güçlü bir şekilde desteklenmesine sebep olacaktır. Peşin hüküm ve bilgi kirliliği ile manipüle edilmeye çalışılan referandum konuşması için Kürt siyasetinin rasyonel refleks ve argümanı elden bırakmayacak tarzda konuşmaya devam etmesi son derece önemlidir.
Bu yazıda Iraklı siyasetçilerin ortaya attıkları; ‘Referandum bölge üzerinde domino etkisi yaratacaktır’, tezinin ne anlama geldiğini değerlendireceğim.
Referanduma dair Bağdat-Erbil İlişkileri bağlamında, Erbil’in bu ilişkiler hukukuna dayandırdığı sebepler hakkında konuşacaklarına, bundan kaçan, referandumu, bölge üzerindeki jeopolitik sonuçları üzerinden ele alıyor, ve o eski stratejiyi (http://www.basnews.com/index.php/tr/opinion/328520) göreve çağırıyorlar.
Çaresiz oldukları çok açık, bu nedenle, Domino Etkisi teziyle çevre devletleri ‘korkutuyor’, onlar için ‘tehlike uyarısı yapıyor, referandum sizin devletlerinizdeki sorunlar için de ‘model’ haline gelebilir, diyorlar.
Referandumun Domino Etkisi yapılmasını önleme için bir gerekçe oluşturabilir mi?
Tabii ki, Kurdistan Bağımsızlık Referandumu’nun sadece Bağımsız bir Kurdistan Devleti ile sonuçlanacak bir ulusal Kürt eylemi değil, inşa ediliş tarzı ile Ortadoğu için önemli bir demokrasi olayı olduğunun altını çizmek gerekiyor.
Referanduma karşı çıkanlar ‘sınırlar kutsaldır’ dışında rasyonel argüman göstermek zorundadırlar. Ne Kürtleri ne de dünya’yı, nasıl oluştuğu, ve nasıl ayakta kalmaya devam ettiği çoktandır bilinen bu esaret duvarlarının ‘kutsallığı’ üzerinden referandum karşıtlığına ikna edemezler. Çevredeki çürük yapılar yıkılır argümanı referandumun gereksiz olduğuna ikna etmeye yetmez. Tersine, bu referandumun bölge için de ne ölçüde anlamlı olduğu kanaatini geliştirir. Herkesin kendi evini inşa etmeye, tamir etmeye hakkı vardır. Komşunun duvarı yıkılır diye bu haktan vazgeçilmez. Suriye ve Irak’ın duvarları çoktandır yıkılıdır ve bu hal de, aslında terörü, savaşı, sığınmacılığı, cihadizmi üreten bir Domino Etkisidir. Ancak tehlikeli ve felaket getiren bir Domino Etkisidir. Esaret çizgileri üzerinde yüksek duvarlar inşa etmek de bu etkiyi önlemiyor. Referandum domino taşlarının rasyonel bir şekilde kontrol altına alınması ‘oyunudur’. Bölge için daha güvenilir, daha az ‘tehlikeli’ bir oyundur. Bölge üzerinde kötü Domino Etkisi, Kürtlerin referandumundan değil, iradeleri dışındaki statülere yeniden bağlanmaya zorlanmalarıyla meydana gelir.
Domino Etkisi tezini tehdit ve fitne olarak kullanmak, Kürtlerin Referandum için ne kadar haklı olduğuna işaret ediyor. Çünkü, bahsedilen etki bir Demokrasi etkisidir.
Kürtleri çevreleyen devletlerde yıllardır Domino Etkisi işler. Kürtleri ‘sıkan bir devlet, diğerleri üzerinde de aynı etkiyi yapmaya sebep olur. Domino Etkisi bu anlamda yüzyıldır kötü bir şekilde Kürtler için işliyor.
Şimdi, artık başka bir Domino Etkisi üzerine konuşmamız gerekiyor. Bu anlamdaki bir Domino Etkisi, Ortadoğu’da demokrasinin inşası için bir şans olarak görülmelidir.
Ortadoğu’yu, onu tanımayan Batılılar ‘böl-yönet’ politikası ile kurmamışlar mıydı?
Kürtleri, Arapları bu şekilde bölüp parçalamamışlar mıydı? Onlar ki, bize, referandum için yeterli eğitiminiz yok, demişlerdi; işte, şimdi, eğitimliyiz, kültürlüyüz ve medeniyet sahibiyiz deyip, referandumla kendi hakikatimize göre, milletin iradesini bekleme siyasetine neden karşı çıkıyoruz?
Yanlış inşa edilen yapılarda Domino Etkisi kaçınılmazdır. Referandum, demokratik kültür ve yaklaşım, ancak, bu etkinin kontrol-dışına çıkmaması için rol oynar. Bu yapı-söküm için en rasyonel yol referandum ve halkların iradesinin belirlediği yoldur.
Ortadoğu’nun böylesi bir Domino Etkisi’ne ihtiyacı vardır. Çünkü, Ortadoğu’nun Demokrasi dinamosu bozuktur. Dinamonun çalışmadığı yerde Domino Etkisine ihtiyaç vardır.
Referandum devlet olma hukukunun yerine getirilmediği yerlerde kaçınılmaz hale gelir; O Kürtlerin ‘sıkıştırıldığı’ yerde, ‘biz çaresiz değil’, ‘kimsenin esiri değiliz’ çıkışıdır .
Bölgede Domino Etkisi olacaktır diye referanduma karşı siyaset geliştirmek haklı gerekçelere dayanmıyor. Bölge ve özellikle de, Kürtler, olumlu anlamda da olumsuz anlamda da birbirinden etkilenirler. Referandum olumlu etkilenme yaratacaktır. Güçlü Kurdistan, güçlü ve demokratik bölge demektir.
Kaynak: Basnews
Comments